1 Mart 2013 Cuma

Kimse ne yaptıklarını bilmiyor! Kim bu yaşam koçları?




Kimi zaman bir televizyon programında kimi zamansa yeni bir kişisel gelişim kitabının tanıtımında görüyoruz ‘Yaşam Koç’larını… 1960’lı yıllarda ABD’de kurumlarda kullanılmaya başlanan bu kavram yaklaşık 10 senedir bizim de hayatımızda. Kimse tam olarak ne yaptıklarını bilmiyor. Birçok insan psikologlar ile yaşam koçlarını karıştırıyor. Peki kim bu yaşam koçları, nasıl bir eğitimden geçiyorlar, kimlerin koçu oluyorlar, ne kadar para kazanıyorlar? Yaşam Koçu ve İletişim Uzmanı Yavuz Gündoğan ile Yaşam Koçluğunu konuştum.  İşte tüm bilinmeyenleri ile “Yaşam Koçları”…


- Yavuz Bey sizi biraz tanıyabilir miyiz? Yaşam koçu olmak için ne gibi eğitimler aldınız?
Profesyonel Yaşam Koçu ve İletişim Uzmanı olarak çalışıyorum. İstanbul Üniversitesi’nde iletişim ve sosyoloji okudum. Ardından aynı üniversitede iletişim öğretmenliği yüksek lisansı yaptım. İlk göz ağrım olan gazetecilik mesleğine 2005 yılında CNN Türk’te başladım ve 5 yıl süreyle çeşitli görevlerde bu mesleği yaptım. Son görevim CNN Türk Haber Merkezi’nde yazarlıktı. İlk olarak kurum bazında çalışmalarım oldu ve şirketlere iletişim konusunda danışmanlık yapmaya başladım. Daha sonra öğrencilik yıllarında merak saldığım pedagoji ve gelişim psikolojisi üzerine çalışmalar yaptım. Bu aşamada koçlukla tanıştım ve alanında öncü bir kuruluş olan ID International Coaching’den profesyonel koçluk eğitimi aldım. Profesyonel olarak koçluğa başlamam ise bundan sonraki süreçte oldu. Aldığım eğitim ICF’in (International Coach Federation) belirlediği standartta ve etik kurallar çerçevesinde belirlenmiş uygun bir müfredatı içeriyor. Eğitim sırasında önceliğimiz her zaman meslek standartları ve etik kurallar oldu.

- Öncelikle nedir “yaşam koçluğu”?
Bizler bu soru ile her karşılaştığımızda koçluğun ne olmadığını anlatarak işe başlıyoruz. Size de söylemem gerekirse koçluk, akıl vermek, terapi yapmak, yol göstermek, eğitim vermek ya da arkadaşça yapılan bir sohbet değil! Yaşam koçluğuna göre insan doğuştan yaratıcı, becerikli ve ihtiyaçlarına olan cevaplara ulaşabilecek kapasitede. Yani bir koç asla danışanına akıl vermez çünkü onun buna zaten ihtiyacı olmadığını bilir. Bu anlamda koçluk danışmanlık, akıl hocalığı, terapi, eğitim vb. disiplinlerden farklılaşır. Çünkü koçluk danışana kendi çözümlerini bir hap halinde vermek yerine doğru ve etkili sorular yolu ile bu çözümleri buldurur. Koçluk genel bir tanımla, kişinin şimdi bulunduğu nokta ile gelecekte varmak isteği nokta arasındaki süreyi kısaltmak ve belirli bir hedef doğrultusunda onu her zaman o yolda tutma işidir. Koçluk bir keşif yolculuğudur; kişiye kendi potansiyellerini ve mevcut kaynaklarını keşfettirir. Yaşam koçluğu, yaşam tasarımıdır. Daha kaliteli, daha dengeli, daha sağlıklı yaşamak isteyen danışanlar için bir tasarımdır.

- Kimler daha çok yaşam koçu tutuyor?

Özelikle belirli bir yaş aralığı ya da cinsiyet vermek çok zor. Bu bazen, gelecekteki mesleğini belirlemekte zorluk geçen bir öğrenci de olabiliyor, mevcut kariyerinde yükselmek ya da yeni bir alana yönelmek isteyen bir profesyonelde. Kısacası hayatında köklü bir değişiklik isteyen herkes koçluk desteği alıyor. Bu destek iş, kariyer, ilişkiler, kişisel gelişim vs. gibi hayatın her alanını kapsıyor. Danışanlar koçluk ile birlikte içinde bulunduğu yapıyı çözüp, bunu oluşturan dinamiklerin farkına varmış olarak görüşmeden ayrılıyorlar. Kaynaklarını fark eden danışan için ise hedef artık o kadar uzakta durmuyor. İlişki tamamen danışanın istediği sonuçları almak üzerine odaklanmış olduğu için görüşmeden almak istediklerini alarak ayrılıyor. Bu durum da yaptığımız işin en keyif verici yanı.


- Kendini yaşam koçu olarak tanımlayan çok kişi var. Öyle ki bu bazen dizilerde alay konusu bile oldu, biz kime inanmalıyız?

Koçluk artık bir ihtiyaç haline gelmiş durumda ve bu yeni ihtiyacın kamuoyunda bilinirliği oldukça az ve açıkçası çok doğru referansları da olduğu söylenemez. Burada ise görev, mesleği etik kuralları doğrultusunda öğrenen ve yapanlara yani bizlere düşüyor. Koçluktaki etik kuralların başında, kişiyi asla kendimize bağımlı hale getirmememiz gerektiği ilkesi yer alır. Koçluğun asıl amacı kişiye akıl vermek değil onun kendi hedefini belirlemesini ve bu hedefe ulaşmak için çalışmasını sağlamaktır. Yani merkezde danışan vardır ve zaten o kendi kendine yetebilecek düzeydedir. Günümüzde yaşam koçluğu adı altında yıldız falı bakan, kurşun döken, enerji gönderen insanlar da var. Bu tarz uygulamalar bırakın kişinin kendi cevaplarını bulmasını onu bir bağımlı haline getirebilir. Bu işleri gerçek anlamda yapan insanlar da yaşam koçuyum diye çıkmıyor zaten. Böylelerine saygım sonsuz ama koçluğun bu tarz inanış ya da uygulamalar içinde yeri yok ve asla olamaz. Koçluktaki amaç danışana kendi çözümlerini buldurmak, onları kendi yaşamlarının lideri haline getirmektir. Hayatında köklü bir değişiklik yapmak ya da bir hedef doğrultusunda ilerlemek isteyen kişiler zaten bu işi profesyonel olarak yapan koçlara çeşitli yollardan ulaşıyor.

- Koçluk ve psikologluk çok karıştırılıyor. Aradaki ayrımı siz nasıl koyuyorsunuz?

En başında söylediğim gibi koçluk bir seans ya da terapi değildir. Danışanlar kendini iyi hissetmek ya da mevcut ruh halinden çıkmak için değil hedeflerine ulaşmak için bize gelirler. Koçluk psikologluk değildir… Bizler kişilere bir reçete vermiyoruz. Belirtmekte fayda görüyorum ki koçlar sağlıklı insanlarla gelecek odaklı çalışır.

- Mutsuz olan bir insan size gelince onun için neler yapıyorsunuz? Nedir yaşam koçunun bu anlamdaki görevi?

Mutsuz insandan kasıt, hedefini bulamamış ya da o hedefe nasıl gideceğini bilemeyen ve bunun verdiği kafa karışıklığı ile mutsuz olmuş kişilerse doğru yerdeler. Bu konuda önce kişiyi tanırız ve ona zirve deneyimler yaşatarak bu güne kadar yaptığı işlerde onu başarıya götüren değerlerini sistemleştirir ve büyük gündemini belirleriz. Bu koç ve danışan arasında bir ortaklıkla olur. Bizim buradaki fonksiyonumuz uygun teknikleri kullanarak kişinin kendine bir yol çizmesini sağlamaktır. Hedef belirlendikten sonra kişiyle birlikte bir keşfe çıkarız bu keşif danışanın kendine yaptığı bir yolculuk olarak ta nitelendirilebilir. Yolculuktan bir valiz dolusu hediye ile döndüğünde kendisi bile şaşıracaktır. Bu yolcukta koç profesyonel bir yol arkadaşı olarak da düşünülebilir. Bütün bunlardan sonra önemli olan ise danışanı bu gündemde tutmaktır. Bunun için NLP ve Quantum gibi tekniklerden de yararlanırız.

- Birçok yaşam koçu kuantumu da kullandığını söylüyor. Siz kuantumu nasıl kullanıyorsunuz?

Quantum koçlukta kullanılan tekniklerden sadece biridir. Quantuma göre evrende her şey sonsuz ve sınırsızdır ve insan bu sistemde sınırsız kaynaklara ve bolluğa sahiptir. Quantum yaşamımıza yön verebilmek için evrenin sırlarını keşfetmeyi ve bu sırları doğru şekilde kullanmayı öğretir. En basit söylemle, başarılarımızın hepsinin altında büyük bir istek ve inanç olduğunu görebiliriz. Ancak bazen isteklerimizi sabote eden içten gelen güçlü bir ses vardır. Bizler içimizdeki bu sesi engellemek, doğru düşünmek ve amaçlarımız doğrultusunda doğru eylemlerde bulunmak için quantumu kullanırız. Quantumun koçluğa faydası, kişiyi hedefine kenetlemek ve hedeften çıkmasına sebep olacak içsel ve ya dışsal sabotajlara karşı büyük bir inanç ve kararlılık sergilemesini sağlamaktır. Aynı zamanda kişiyi mutlu edecek ve keyiflendirecek uygulamaları içerir. Aynı şekilde NLP’de kullanılan yöntemlerdendir. Bununla da hayatınızda kalıcı ve köklü değişiklikler sağlamak mümkündür. Koçluk bir çok metodu içeren bir yapıdır ve hedef kişiyi cevaplarına ulaştırmaktır.

- Bir insan yaşam koçsuz istediklerini hayata geçiremez mi? Ben neden yaşam koçu edinmeliyim? Yaşam koçu olan insan güçsüz insan mıdır?

Koçluk insanın doğuştan mükemmel ve eşsiz olduğunu kabul eder! Dolayısı ile profesyonel bir koçluk alan kişi asla güçsüz olarak değerlendirilemez. Zaten böyle bir düşünce koçluk anlayışına ters düşer… Hepimizin hayatta karşılaştığı zorluklar vardır. Bu zorluklar gün içinde; yolda, işte, evde, sporda hatta tatilde bile kafamızı meşgul eder. Bu meşguliyet bazen asıl hedefimize kenetlenmemizi engelleyebileceği gibi hedefimizden uzaklaşmamıza da neden olabilir. Hepimiz olumsuzluklara takılma eğilimi gösteririz. Örneğin, sayısız güçlü yönlerimiz vardır ancak sadece başarısız olduğumuz tek bir konuya takılıp kalır ve elde olan onlarca değerleri görmezden gelebiliriz. İşte burada koçluk desteği almak aynaya bakmak gibidir. Koç danışanın potansiyeline odaklanır, danışana ayna tutar, güçlü yanlarını fark etmesini, kaynaklarını kullanmasını ve hedefe en kısa yoldan ulaşmasını sağlar. Koç ve danışan arasında kurulan bu ilişki, danışanı geliştirir ve performansını artırır. Zaman, para, enerji gibi kaynaklardan da tasarruf sağlanmış olur. Bir koçla ya da koçsuz zaten istediklerini hayata geçiren yine insanın kendisi olacaktır. Bir koç ile birlikte danışan kendine baktığında güçlü yönlerini ve sınırlarını görebilir, ne istediğini, neden korktuğunu ve onu neyin motive ettiğini ve neyin durdurduğunu, amaç ve vizyonlarını ve nerede kendini engellediğini keşfeder. Koç ona kendini gösterecek soruyu sorana kadar cevabı hiç aramamış bile olabilir. Koçluk sayesinde kişisel körlük ortadan kalkacağı için mevcut duruma farkındalık kazanılır. Bu farkındalık ise danışanı hedefine kilitler.

- Koçluk desteği almak isteyen biri ne kadar bir bütçe ayırmalı?

Bu konuda net bir rakam vermek zordur. Bu, desteği almak isteyen kişilerle çalışmak istedikleri koçlar arasındaki anlaşmaya göre şekillenir. Piyasada koçluk görüşmeleri ortalama 200 TL ile 500 TL arasında bir fiyata sahiptir.